Dijital pazarlama aktiviteleri gayet başarılı görünüyor ancak bunun için kim hangi bedeli ödüyor? Bugün her pazarlamacının dilinde performans kavramı var: Tıklamalar, dönüşümler, ROAS, CTR… Ancak bu başarıların arkasında konuşulmayan bir gerçek var:
Verileri izinsiz, şeffaf olmayan yöntemlerle toplamak.
Peki izinsiz performans pazarlaması gerçekten sürdürülebilir mi?
İzinli Pazarlama Gerçekten Ne Kadar “İzinli”?
Markaların büyük çoğunluğu “kullanıcılardan izin alıyoruz” diyor. Ancak bu izinler genellikle:
- Karmaşık dilde yazılmış “kabul et” kutucukları,
- Otomatik seçili çerez ayarları,
- Gizlilik politikalarına gömülü maddeler şeklinde sunuluyor.
Bu da kullanıcıların aslında neye izin verdiğini tam olarak bilmediği anlamına geliyor. Muhtemelen birçoğumuz bunları okumuyor ve mecbur olduğunu düşünerek kabul ediyor. Dolayısıyla bu izin alma eylemi bir bakıma “gösteriş” oluyor.
Güven Kaybı: Markaların Sessiz Zarar Hanesi
Her ne kadar kısa vadede dönüşümler artsa da,
- Şeffaf olmayan veri toplama, kullanıcıların güvenini zedeliyor.
- “Takip ediliyorum” hissi, markaya olan duygusal bağı azaltıyor.
- Zamanla sadakat düşüyor, gizlilik odaklı rakipler öne çıkıyor.
Yasalara Uyum Yeterli mi? Hayır.
Evet, GDPR, ePrivacy gibi regülasyonlara uymak şart ama bunlar birer “minimum standart”.
Bugünün kullanıcıları artık şunu soruyor:
“Benim verimi neden istiyorsun, ne yapacaksın, ne zaman sileceksin?”
Gerçek kullanıcı odaklı markalar bu sorulara açık cevaplar veriyor, vermeli de.
Etik Pazarlama = Uzun Vadeli Güç
Kullanıcısına şunları açıkça sunan markalar, sadece daha güvenilir değil, daha değerli oluyor:
- Ne topladığını açıklayan
- Dilediğinde silmesine izin veren
- Hangi platformlarla paylaştığını şeffafça gösteren
- Otomatik değil, bilinçli onay alan
Çünkü insanlar anlaşıldıklarında bağ kurar, bağ kurduklarında sadık kalır.
Gizlilik = Yeni Marka Kimliği
Eskiden marka olmak demek iyi tasarım, reklam ve satış demekti. Bugünse kullanıcılar şuna da bakıyor:
- Bu marka beni takip ediyor mu?
- Verimi bana rağmen saklıyor mu?
- Benimle mi konuşuyor, arkamdan iş mi çeviriyor?
Eğer markanız gizlilik konusuna duyarlı değilse, günümüz dijital dünyasında güvenilir görünmeniz maalesef mümkün değil.
İzinsiz performans pazarlaması, sadece teknik bir etik ihlali değil, marka itibarı için uzun vadeli bir tehdit olarak duruyor. Kısa vadeli kazançlar uğruna kullanıcı güvenini yitirmemek gerekiyor.
Dijital pazarlamanın geleceğinin, şeffaflık, etik ve sadakat üzerine kurulu olması artık bir zorunluluktur.
Kaynak:
Performance Marketing Without Permission – Marketing Tech News